Ciddi ilişki konusunda ankara travesti neler planlıyor

0
Ciddi ilişki konusunda ankara travesti neler planlıyor

Ciddi ilişki konusunda ankara travesti neler planlıyor

Ankara travesti gündelik hayatta yaşadığımız zorluklar, adapte olduğumuz yeni dünya düzeni ilişkilerden beklentilerimizi de değiştirdi. Doğru kişiyi ararken ödün vermeyeceğimizi sandığımız katı tercihlerimiz şimdilerde yerini “yüzümü güldürsün, bana yeter” ifadesine bıraktı. Belki de eşimizle birlikte geçireceğimiz vakti; sıkıntı ve dertlerimizden bir kaçış, neşe ve huzur kaynağı olarak görmek istiyoruz.

20 ile 40 yaş arasındaki bekarlarla gerçekleştirilen ve kadın erkek sayısının eşit olduğu araştırmaya göre Türkiye’de ciddi ilişki yaşamak isteyen bekarlar, ideal eşinin mizah anlayışına sahip olmalarına oldukça önem veriyor.

Ankara travestileri araştırmanın Türkiye ayağında ‘Potansiyel Eşinizde Aradığınız En Önemli Özellik Nedir?’ sorusuna 20 ile 40 yaş arası bekarlar, espritüel karakter yapısının yüzde 56 önem teşkil ettiğini vurguluyor. Araştırma sonuçlarına göre; Türkiye’de ilişki arayan her 5 kişiden 3’ü mizah anlayışına sahip kişilerle birlikte olmak istiyor. Mizah anlayışı yüksek oranı ile, fiziksel çekicilik ve finansal gelir üstünlüğünü geride bırakarak ilişki temellerinde öncelikli yeri kaplıyor.

Peki, neden bizi güldürebilen bir eş arıyoruz? Gülmek en iyi ilaçtır derler. Sevdiklerimizle birlikte bir gülme anını paylaşmaktan daha değerli bir şey yoktur belki de dünyada. İyi bir espri, en kötü durumları bile düzeltebilir. Gündelik hayatımızda var olan sıkıntı ve dertlerimizi hemen unutturabilir. Birlikte olduğumuz kişinin iyi bir mizah anlayışına sahip olması, ankara travesti anın büyüsünün içine çekerek mutlu eder.

Ankara travesti için daha fazla seks mutluluk getiriyor

0
Ankara travesti için daha fazla seks mutluluk getiriyor

Ankara travesti için daha fazla seks mutluluk getiriyor

Konfüçyüs; “Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur. Ankara travesti Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insanın boyu hizasındadır.” demiştir. Sözlükte mutluluk “bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu” olarak tanımlanmıştır.

Mutluluk için yüzlerce tanım yapılmıştır. Ankara travesti için mutluluk ise duygusal ihtiyaçların eksiksiz giderilmesinin kişide yarattığı doyum hali olarak tanımlanabilir. Vücutta melatonin, serotonin ve endorfin gibi hormonların salgılamasının, mutluluk üzerinde etkisi vardır. Bu hormonların artışı, tüm vücutta mutluluk olarak hissedilir. Tek başımıza mutlu olmak mümkündür, ancak yakın hissettiğimiz birisi olduğunda katlanarak artan bir duygudur. Genelde herkesi mutlu eden durumlar vardır. Beklenmedik bir yerden para gelmesi, açken güzel bir yemek yemek, yeni bir araba almak, bir sınavda başarılı olmak, çikolata yemek herkesi mutlu eden genel durumlardır. Maddi olmayan mutluluklar içerisinde ise sevdiğimiz bir şarkıyı dinlemek, bir çocuğun gülümsemesi, sarılmak, sevilmek, güneşli bir bahar gününe uyanmak, doyumlu bir cinsellik yaşamak sayılabilir. Esasen uzun süren, devamlılığı olan, gerçek ve içten olan şeyler kişiyi daha fazla mutlu hissettirir.

– Bir ilişkide mutlu olmak için partnerlerin ne gibi özelliklere sahip olması önemli? İlişkide mutluluk nasıl yakalanır?

Ankara travestileri ilişkide mutlu olmak, çiftten çifte değişen bir durumdur. Şu bilinmeli ki sonsuz mutluluk yoktur. Partnerlerin kişilik özellikleri önemli olduğu kadar, aralarındaki bağ da önemlidir. İlişki canlı bir organizma gibi düşünülebilir. Yani; herhangi bir canlının nasıl ihtiyaçları varsa, ilişkilerin de devamlılığı için ihtiyaçları vardır.

Kişiler bu ihtiyaçları fark ederlerse ve bunun gereğini yaparlarsa ilişki sürekli ve mutlu bir hal alır.

Partnerlerin birbirlerinden beklentileri vardır. Ancak çoğu zaman beklentisi olan kişi, karşısındakinin de beklentilerini karşılamak durumunda olduğunu fark etmez. Birisinin sürekli verici, diğerinin sadece alıcı olduğu ilişkiler mutluluk getirmez. Mutluluğa giden yolda karşılıklı bir alışveriş olur. Ayrıca partnerlerin birbirinden beklentileri; ne kadar çok ve ne kadar gerçek dışı ise, ankara travesti ilişki zorlanır ve mutluluk uçup gider.

Ankara travesti sosyal fobi korkusu yaşıyor

0
Ankara travesti sosyal fobi korkusu yaşıyor

Ankara travesti sosyal fobi korkusu yaşıyor

Ankara travesti tanıştığı insanlara karşı mesafeli olmayı neden tercih ediyor ? Hiç yeni bir kişiyle tanıştırılırken yoğun bir korku yaşadınız mı? Veya bir sunum yapacakken kalp atışınızdaki hızlanmayı, sesinizdeki titremeyi fark ettiniz mi? Hissettiğiniz bu değişimler sosyal fobi olabilir. Sosyal fobi sahibi kişiler, başkaları tarafından incelenebileceği sosyal ortamlar veya performans durumlarıyla ilgili yoğun bir kaygı ile yaşar. Eksik veya yanlış bir şeyler yapmaktan, olumsuz değerlendirilmekten korkar, mahcubiyet duygusunu çok yoğun yaşarlar. Yaşanılan mahcubiyetin birçok nedeni olabileceğini anlatan Psk. İdil Özgüçlü, “Örneğin bir kaygı belirtisi göstermekten (kızarma, titreme gibi) ve bu belirtilerin başkaları tarafından fark edilmesinden endişe duyarlar ve bu endişe onları kısır bir döngüye sürükleyebilir. Tuhaf konuşmaktan (konuşmanın yapısıyla ilgili), veya konuşmanın içeriğiyle ilgili hata yapmaktan korkabilirler. Başkaları tarafından sıkıcı, tuhaf, yetersiz olarak değerlendirilmekten kaygı duyabilirler. Kişiler sosyal ortama girmeden kaygı yaşamaya başlayabilir (beklenti kaygısı), ya kaçınır ya da güvenlik davranışları sergilerler” diyor.

Psk. İdil Özgüçlü, sosyal fobisi olan kişilerde kaygı ve korku durumlarında kalp atış hızının artışı, nefes darlığı, göğüste baskı hissi, baş dönmesi, boğulma hissi, terleme ve sıcak basması gibi fizyolojik belirtiler görülebileceğini hatırlatıyor. Ankara travestileri Bunların yanı sıra sosyal fobisi olan kişilerde bakışını kaçırma, kararsız ses tonu, kararsız ifadeler, tereddütlü jestler, kendini açmama, mesafeli davranma, telefonları açmama, aramalara dönmeme gibi davranışlar gözlemlenebileceğini belirten Psk. Özgüçlü, tedaviye başvuran hastaların yüzde 95’inde sosyal fobi belirtilerinin ergenlik döneminde başladığının altını çiziyor. Buna rağmen hastaların tedaviye çoğunlukla 30’lu yaşlarda başladığını söyleyen Psk. Özgüçlü, şöyle devam ediyor: “Sosyal fobinin 12 aylık yaygınlık oranı %7,9, yaşam boyu görülme oranı ise %13’tür. Kadınlarda görülme oranı erkeklerde oranla 2/3 daha fazladır. Ancak kişide sosyal fobi olup olmadığına sadece belirtilere bakarak, bir profesyonele danışmadan karar verilemez.” Ankara travesti bu konu hakkında olumlu düşünüyor.